Yollar Bizimle Başlar, HATIRALAR SİZİNLE KALIR...
* Belirtilen yer ve
saatte siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra özel Tur Otobüsümüz ile müthiş
GAP TURU na başlamak üzere Adana’ya doğru hareket ediyoruz. Misafirlerimize araç
içi ikramlıklarımız ve Tur Rehberimizin anlatım - sunumları ile seyahatimizin
konforunu arttırıyoruz.
* Kahvaltı yapmak üzere
önceden planlamış olduğumuz temiz ve nezih bir restorana ulaşıyoruz. Burada sabah
kahvaltımız ile buluşuyoruz.
* VE İŞTE TURUMUZA
BAŞLIYORUZ...
* İlk durağımız ADANA
MERKEZ / SEYHAN NEHRİ 560 kilometre uzunluğuyla Akdeniz'e dökülen en
büyük akarsu olma unvanına sahip Seyhan Nehri çevresinde sıralanan parklar,
mesire alanları, kır bahçeleri, su parkları, kafeler ve restoranlar ile çok
sevilen bir turistik gezi alanı. Roma döneminde inşa edilen ve 1700 yıldan uzun
zamandır kullanılan Taş Köprü ile büyüleyici manzaralar sunan nehrin her iki
yakasında uzananıyor.
* Şimdi MERKEZ’na
geçiyoruz. Seyhan Nehri'nin her iki yakasında 50 hektarlık büyük bir yeşil
alanı kapsayan Merkez Park, Türkiye'nin en büyük şehir içi parkı konumunda.
2004 yılında tamamlanarak ziyarete açılan ve içerisinde 40’tan fazla ağaç
çeşidi ve 60'tan fazla çiçek çeşidi ile toplamda 400.000 bitkinin bulunduğu
Merkez Park’ta 12 tane süs havuzu, 2 hektar büyüklüğündeki devasa çocuk oyun
alanı, paten pisti, yıl boyu konserlerin düzenlendiği etkinlik alanı, dinlenme
tesisleri, seyir terasları, kır bahçeleri ve kafeleri yer alan bu muhteşem
parkı geziyoruz.
* ADANA’nın eşsiz doğa
ve manevi güzelliğine sahip SABANCI CAMİİ’ni görmemek asla olmaz. 28.500 kişi
kapasitesiyle Türkiye'nin ve Orta Doğu'nun en büyük camilerinden olan Sabancı
Merkez Camii, 1998 yılında hizmete açıldı ve kısa sürede Adana’nın önemli
simgelerinden biri haline geldi. Reşatbey semtinde Seyhan Nehri'nin batı
kıyısında etkileyici bir manzara sunan devasa cami, 5 kubbesi ve 6 minaresiyle
klasik Osmanlı ile Selçuklu mimarisini yansıtıyor. Dış mimarisi ünlü Sultan
Ahmet Camii, iç mekan tasarımları ise Selimiye Camii’nden esinlenen Sabancı
Merkez Camii, çarpıcı mimarisiyle Adana gezinizde hemen dikkatinizi çekecek bir
mimari eser. Cami dini günlerde tamamen doluyor. Etkileyici mimarisiyle
Adana’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri haline gelen devasa camimizi
geziyoruz ve öğlen yemeğine geçmek üzere yola çıkıyoruz.
* Adana’ya gelip de ADANA
KEBABI yememek olmaz diyoruz ve önceden sizin için rezervasyonunu yaptığımız
temiz ve nezih bir restoranda dünyaca üncü bu lezzet ile buluşacağız.
* Öğlen yemeğimizin ardından
Gaziantep’e doğru yola çıkıyoruz. Gaziantep deki ilk durağımız ZEUGMA MOZAİK
MÜZESİ. Dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olan ve 2011 yılında ziyarete
açılan Zeugma Mozaik Müzesi, her yıl tüm dünyadan yüz binlerce tarih, kültür ve
arkeoloji meraklısını kendine çeken zengin koleksiyonlara sahip. Geç Antik,
Süryani ve Hristiyan dönemi dini motifleri ile süslü binlerce büyüleyici mozaik
eseri yakından görebileceğin müzede özellikle Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan
ve 2500 m2 gibi devasa bir alanı kapsayan Roma dönemi mozaikleri, heykelleri,
sütunları ve çeşmeleri çok ilgi çekiyor. 140 m2 duvar resimleri, tunçtan
yapılan Mars heykeli, savaş tanrısı Ares'in bronz heykeli ve ünlü Zeugma’nın
Mona Lisa’sı olarak bilinen çingene kızı mozaiği ise müzenin kesinlikle
yakından görmeniz gereken eserleri arasında olduğunu biliyor ve bu muhteşem
tarihe şahitlik ediyoruz.
* GAZİANTEP KALESİ, Sadece
Gaziantep'in değil, Türkiye'nin de en önemli tarihi yapılarından biri olan ve
şehrin simgesi haline gelen Gaziantep Kalesi, bölgeye hakim yüksek bir tepede
yer alıyor. Ülkemizin günümüze kadar tamamen sağlam kalmayı başarmış ender
kalelerinden biri olan ve yaklaşık 6000 yıl önce Roma döneminde gözetleme
kulesi olarak inşa edilen Gaziantep Kalesi, büyüleyici kaleler yapması ile ünlü
Bizans İmparatoru Justinianus döneminde günümüzdeki halini aldığına canlı
şahitlik ediyoruz.
* Gaziantep merkeze geçiyoruz
ve burada BAKIRCILAR ÇARŞISI’nı VE ALMACI PAZARI’nı geziyoruz. Hem
Gaziantep’in tarihi atmosferini yaşamak hem de keyifli bir alışveriş yapmak
için şehirde ilk uğraman gereken yer Gaziantep Bakırcılar Çarşısı. 500 yılı
aşkın uzun bir tarihe sahip ve günümüzde de eski dönemlerde olduğu gibi şehrin
ticaret kalbinin attığı yerlerden olan Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep'te
yüzlerce yıldır yapılan bakır işçiliğini yansıtan yüzlerce çeşit el yapımı
bakır ürünü, yöresel yiyecekler, baharatlar, organik ürünler, kurutulmuş
gıdalar ve hediyelik süs eşyaları ile her zaman çok hareketli. Tek katlı ve
ahşap süslemeli küçük el sanatı dükkanlarıyla otantik atmosferini korumayı
başarmıştır. Ve devamında Yöresel lezzetler denemeyi seviyorsan, Gaziantep'in
en ünlü tarihi çarşılarından biri olan Almacı Pazarı’na mutlaka uğramalısın.
Günün her saati yerli ve yabancı turistlerle oldukça hareketli olan pazarda;
ünlü Antep fıstıkları, cevizler, kurutulmuş meyve ve sebzeler, onlarca çeşit
baharat, ev yapımı tarhana, peynir çeşitleri, yöresel tatlılar ve organik
ürünlerin yanı sıra el sanatı ürünlerde bulunuyor. Burada muhteşem lezzetlerin
tadına varabileceksiniz aynı zamanda dilediğiniz ürünlere ve lezzetlere sahip
olmanız adına alışveriş yapma imkanı bulacaksınız.
* Bu muhteşem günün ardından
dinlenmek üzere önce akşam yemeğimizi yiyeceğimiz restorana oradan da
konaklayacağımız otelimize geçiyoruz.
2 nci GÜN…
* 2 nci Günümüzün ilk durağı olan HALFETİ BATIK
ŞEHİR’deyiz… Şanlıurfa’da yer alan Halfeti, tarihi ve doğal
güzellikleriyle büyüleyici bir yerleşim birimi. Sıra dışı atmosferi ve eşsiz
manzaralarıyla ziyaretçilerini etkileyen bu şehir, adeta bir masal diyarı gibi
görünebiliyor. Halfeti'nin en dikkat çeken özelliği, Fırat Nehri kıyısında yer
alması olabilir. Ancak, burada göreceğiniz manzara sıradan bir nehir manzarası
değil. Çünkü Halfeti, sular altında kalmış antik bir şehir. 1999 yılında
Birecik Barajı'nın yapımıyla birlikte sular altında kalan eski Halfeti, bugün suyun
altında kalan evler ve camilerle hüzünlü bir atmosfere sahip. Halfeti'nin
tarihi mirası da oldukça zengin. Şehirdeki tarihi yapılar arasında Halfeti
Kalesi, Rumkale ve Savaşan Köprüsü gibi önemli eserler bulunuyor. Bu yapılar,
geçmişin izlerini günümüze taşıyor ve ziyaretçilere tarihin derinliklerine
yolculuk yapma fırsatı sunuyor.
* Halfeti’ye gelip Halfeti
gölünü görüp de tekne turu yapmazsak olmaz diyoruz. TEKNE TURU heyecanını
yaşamak adına sizler için planladığımız tekneler ile Halfeti’nin muhteşem
görselline sular üzerinde şahitlik ediyoruz. Burada unutulmaz hatıralara konu
olacak resimler ve anılar bırakıyoruz.
* Turumuzun şimdiki durağı HARRAN
KÜMBET EVELERİ. Türkiye’nin Şanlıurfa iline bağlı Harran ilçesi, tarihi ve
kültürel zenginlikleriyle ünlü. Bu ilçenin en öne çıkan özelliklerinden biri
ise Harran Evleri. Harran Evleri, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan
geleneksel konutların benzersiz bir örneğini sunuyor. Harran Evlerinin en
çarpıcı özelliği, kendine özgü mimarisi ve yapı malzemesi. Bu evler, kerpiç adı
verilen toprak bloklardan inşa ediliyor. Kerpiçlerin dayanıklılığı ve doğal
yalıtım özellikleri, Harran Evlerini sıcak yaz günlerinde serin tutuyor ve
soğuk kış aylarda ise ısını koruyor. Bu da evlerin sakinlerine konforlu bir
yaşam sunuyor. Harran Evlerinin mimarisi de dikkate değer. Evler genellikle tek
katlı ve kubbeli çatılı oluyor. Bu kubbeli çatılar, evlerin serin kalmasını
sağlarken aynı zamanda estetik bir görünüm sunuyor. Evlerin içinde ise
genellikle avlular ve koridorlar bulunuyor. Bu evler, binlerce yıl öncesine
dayanan bir geçmişin izlerini taşıyor ve ziyaretçilere zaman tünelinde bir
yolculuk yapma fırsatı sunuyoruz.
* Öğlen yemeği için sizleri
yöresel lezzetlerin yer aldığı restorana ulaştırıyoruz.
* Şanlıurfa’nın dünyaca ünlü
noktalarından biri olan GÖBEKLİ TEPE’ye ulaşıyoruz. Göbeklitepe, tarihin
en gizemli ve önemli keşiflerinden biri olarak kabul edilen bir arkeolojik alan
olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin Şanlıurfa’da yer alan bu antik yerleşim
yeri, insanlığın bilinen en eski tapınak kompleksi olarak dünya çapında ün kazandı.
Göbeklitepe'nin en çarpıcı özelliği, yaklaşık 12 bin yıl öncesine, M.Ö.
9600'lere kadar uzanan tarihi geçmişi ve bu döneme ait kalıntıları olarak
gösteriliyor. Burada bulunan dikili taşlar ve yapılar, o dönemin insanlarının
inanç sistemini ve sosyal hayatlarını yansıtıyor. Göbeklitepe, bu keşif
sayesinde insanlık tarihindeki bilinen düşünceleri ve inançları sorgulamamızı
sağladı.
Göbeklitepe, UNESCO Dünya
Mirası Listesi'nde yer alan bir alan olup, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim
sunuyor. Burada, arkeolojik kazı alanlarını gezebilir, dikili taşları
inceleyebilir ve o döneme ait kalıntıları yakından gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca,
Göbeklitepe Arkeoloji Müzesi'nde bulunan eserler, ziyaretçilerin bu antik
yerleşim yeri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlıyor.
Göbeklitepe'nin etkileyici atmosferi, ziyaretçileri o zamana götürüyor. Burada,
tarih öncesi dönemlere ait izlerin üzerinde dolaşırken, insanlığın köklerine
bir yolculuk yapma fırsatı bulabilirsiniz. Göbeklitepe insanlık tarihindeki en
önemli keşiflerden biri olarak öne çıkıyor. Burada, binlerce yıl öncesine ait
izlerle karşılaşırken insanlığın evrimini ve inanç sistemlerini daha iyi anlama
fırsatı bulabileceksiniz.
* Ve turumuzun en en
etkileyici noktalarından birine geliyoruz. İşte BALIKLI GÖL’deyiz. Şanlıurfa’nın
en önemli turistik cazibe merkezlerinden biri olan Balıklıgöl, ziyaretçilerine
eşsiz bir deneyim sunan mistik ve tarihi bir mekan olarak biliniyor. Bu
büyüleyici göl, mitolojik ve tarihi anlatılarıyla kendine has bir atmosfere
sahip olması ile öne çıkıyor. Balıklıgöl'ün en tanınmış özelliği, içinde
yaşayan efsanevi balıklar dersek yanlış olmaz. Bu balıkların efsanesi, Hz.
İbrahim ile ilişkili şekilde gelişti. Efsaneye göre Hz. İbrahim, ateşe
atılmadan önce bu gölde günahlarını temizlemiş ve mucizevi bir şekilde ateşin
zararından korunmuş. Bu nedenle Balıklıgöl, dini açıdan büyük önem taşıyor ve
ziyaretçiler burada dileklerini dile getirirken balıklara yem atıyor.
Balıklıgöl aynı zamanda tarihi bir mekan olarak da büyük değere sahip.
Çevresinde yer alan tarihi yapılar, ziyaretçilere geçmişin izlerini
hissettiriyor. Etrafında yer alan tarihi çeşmeler, camiler ve medreselerle
birlikte mistik bir atmosfer oluşturuyor. Balıklıgöl mistik bir atmosferi,
efsanevi balıkları ve tarihi dokusuyla kendine has bir mekan olarak öne
çıkıyor. Urfa’ya gelen ziyaretçiler için vazgeçilmez bir durak olan Balıklıgöl,
mitolojik ve tarihi bir yolculuk yapmanızı sağlıyoruz.
* Bu muhteşem turun yorgunluğunu
atmak ve yörenin en kıymetli geleneksel eğlence şekli haline gelen SIRA
GECESİ’ne katılmadan önce konaklayacağımız otele geçiyoruz. Otele
girişimizi yapıyoruz, Hazırlıklarımızı tamamlıyoruz ve ardından muhteşem
yöresel bir şölene şahitlik etmek, akşam yemeği yemek ve eğlenmek üzere
rezervasyonunu önceden sizler için yaptığımız harika bir mekanda Sıra Gecesine
katılıyoruz. Eğlencenin ardından otelimize geçiyoruz. Bir sonraki güne hazır
olmak için istirahat ediyoruz.
3 ncü GÜN…
* Kahvaltımızın ardından Mardin’e
doğru yola çıkıyoruz.
* Buradaki ilk durağımız
Mardin Merkezde bulunan MARDİN TARİHİ SOKAKLARI. Sizi tarihte unutulmaz
bir yolculuğa çıkaracak Mardin sokakları birbirinden güzel taş evler, tarihi
eserler ve büyüleyici manzaralar ile tam bir açık hava müzesini andırıyor.
Arnavut kaldırımlarla döşenmiş, tek bir insanın geçebildiği büyüklükteki labirent
sokaklarında fotoğraf gezilerinin düzenlendiği Mardin, binlerce yıllık tarihi
atmosferini korumayı başarmış ender şehirlerimizden biri. Büyüleyici camiler,
kiliseler ve tapınakların yan yana sıralandığı şehirde dağ eteklerine kurulmuş
ve hala kullanılan taş evler de manzarayı tamamlıyor. Bazıları kafe ve
restoranlara dönüştürülmüş taş binalarda geziniyoruz. Burada ABBARALAR, MARDİN
KALESİ (PANAROMİK) ve ULU CAMİİ’yi görme ve tanıma imkanı bulacaksınız.
* Şimdiki durağımız KASIMİYE
MEDRESESİ. Mardin medreseler, camiler, tarihi yapılar konusunda çok zengin
bir şehir ve burada turistlerin en çok ziyaret ettiği medrese ise Artuklular
döneminde yapımına başlanan Kasımiye Medresesi. Yapıldığı dönemde Moğol
saldırılarından dolayı yarım kalan ve 1457-1502 yılları arasında Akkoyunlu
döneminde tamamlanabilen etkileyici medrese, tek kubbeli ve açık avlulu olarak
düz kesme taşlarla inşa edilmiş. Benzersiz taş işçiliği ile dikkat çeken
Kasımiye Medresesi’nin içerisinde cami, türbe, havuz ve çeşme bölümlerinin
bulunduğu var ve medrese, Mardin'deki en büyük yapılardan biri olarak dikkat
çekiyor. Şehir merkezine yer aldığı için kısa bir yürüyüşle kolayca
ulaşabileceğiniz Kasımiye Medresesi’nin içerisinde El Cezire Sanat Müzesi de
hizmet veriyor. Medresenin mimarisini inceledikten sonra müzenin zengin
koleksiyonlarında fil saati gibi büyüleyici sanat eserlerini yakından görebileceksiniz.
* Bu günkü son durağımız DAYRULZAFARAK
MANASTIRI. Pek çok turizm dergisine kapak olan Deyrulzafaran Manastırı,
şehir merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta Mardin Ovası’na hakim yüksek bir
tepe üzerinde inşa edilmiş. Mardin'de gezeceğiz taş yapılar içerisinde en
etkileyici işçiliklere sahip olan manastır, millattan önceki dönemlerde Güneş
Tapınağı, Roma döneminde kale ve sonrasında ise bir manastır olarak
kullanılmış. Etkileyici kubbeleri, kemerli sütunları, her tarafında
görebileceğiniz ahşap işleri ve nakış oymaları ile sizi kendine hayran
bırakacak Deyrulzafaran Manastırı, uzun yıllar boyunca Süryanilerin dini eğitim
merkezlerinden biri olarak hizmet verdi ve günümüzde de Süryani Kilisesi'nin
kutsal saydığı en önemli dini merkezlerden birisidir. Bu ziyaretimizin ardından
konaklayacağımız otele doğru yola çıkıyoruz.
4 ncü GÜN…
* İlk durağımız MİDYAT’ın
TARİHİ SOKAKLARI. Burada tarihi Midyat evlerini ve sokaklarını geziyoruz. Bu
turun içerinde CEVAT PAŞA CAMİİ’ ni de görme imkanı bulacaksınız.
* Şimdiki durağımız ise MİDYAT
DEVLET KONUKEVİ. Midyat merkezinde 3 katlı taş mimarisiyle dikkat çeken
etkileyici konak, Midyat Kaymakamlığı tarafından satın alındıktan sonra
konukevine çevrilerek hizmete açıldı. Her katında bulunan devasa teraslarından
Midyat’ın en güzel manzaralarını izleyebileceğiniz Midyat Devlet Konukevi’nin
otantik ve yöresel dekorasyonlarla süslü odalarında keyifle gezebileceksiniz.
* Buraya kadar gelip de Batman
Hasankeyf’i görmemek olmaz dedik ve şimdi BATMAN HASANKEYF’deyiz. Batman
merkezine 36 kilometre uzaklıktaki Hasankeyf, ülkemizin görülmeye değer pek çok
önemli tarihi hazinesine ev sahipliği yaparken, her yıl dünyanın pek çok
yerinden binlerce tarih ve kültür tutkununu kendine çekiyor. Tarih boyunca
birçok medeniyete de ev sahipliği yapan, 12.000 yıl önce yerleşim amacıyla inşa
edilen ve Bizans döneminde bazıları kilise olarak kullanılan, Dicle Nehri
kenarında kayalara oyulmuş 4000'e yakın mağarasıyla ziyaretçileri büyüleyen
Hasankeyf’te Eyyübiler döneminde inşa edilen ve Anadolu'nun en eski
camilerinden biri olan Er Rızk Camisi de mutlaka uğraman gereken yerlerden.
Dicle Nehri’nin panoramik manzarasına hakim bir konumda yer alan ve M.S. 363
yılında Bizanslılar tarafından inşa edilen Hasankeyf Kalesinde harika
fotoğraflar çekebilir, Hz. Muhammed'in soyundan gelen İmam Abdullah için
yapılan etkileyici türbeyi ziyaret edebileceğiz. Bu gezimizi panaromik olarak
gerçekleştirerek bir sonraki durağımız olan Diyarbakır’a doğru yola
koyuluyoruz.
* Öğlen yemeğimizin ardından
turumuza devam ediyoruz.
* Diyarbakır’da ki ilk
durağımız ON GÖZLÜ KÖPRÜ. Dicle Nehri'nin iki yakasını birbirine
bağlayan On Gözlü Köprü, halk arasında Silvan Köprüsü ve Mervani Köprüsü olarak
da biliniyor. Diyarbakır’ın en bilinen simgesel yerlerinden olan ve mutlaka
görmen gereken köprü,1065 yılında 178 metre uzunluk ve 5,6 metre genişlikle
inşa edilmiş bir mimari şaheser. Kesme bazalt taşlarla on gözlü olarak
tasarlanan ve ismini de buradan olan tarihî köprüden hem Dicle Nehri hem de
Dicle Vadisi’nin büyüleyici manzaralarının fotoğraflarını çekmen mümkün. 18
metre yüksekliği, büyüleyici taş kabartmaları ve çarpıcı mimarisiyle
kartpostalları süsleyen On Gözlü Köprü, sağlam yapısıyla günümüze kadar ayakta
kalmayı başarmış görülmeye değer bir tarihî hazineyi hatıralarımız arasına
ekliyoruz.
* Diyarbakır merkeze
geçiyoruz. Burada ki ilk durağımız ULU CAMİİ. Anadolu'da inşa edilmiş en
eski cami olması ile ünlü Diyarbakır Ulu Camii, şehrin devasa surları olan Dağ
Kapı ve Mardin Kapı arasında yer alan tarihî bir şaheser. 639 yılında bölgeye
gelen Müslüman Araplar tarafından bölgenin en büyük dinî mabetlerinden Martoma
Kilisesi’nden camiye dönüştürülen yapının, Selçuklular döneminde önemli
değişikliklere uğrayarak kullanılmaya devam edildiği biliniyor. Tarih boyunca
çeşitli eklemeler yapılan Diyarbakır Ulu Camii’ni gezerken hem Selçuklu hem de
Osmanlı dönemi mimarî özelliklerini bir arada görmen mümkün. Diyarbakır’da
yaygın olarak kullanılan siyah bazalt taşlarıyla tasarlanan ve geniş avlusunda
harika fotoğraflar çekebileceğin Diyarbakır Ulu Camii, geniş alanında Halifeler
Camii, Şafiiler Camii, Mesudiye Medresesi ve Zinciriye Medresesi gibi farklı
pek çok yapıya da ev sahipliği yapıyor. İslâm dünyasında Şam’ın ünlü Emeviye
Camii kadar büyük bir öneme sahip olan ve aynı zamanda İslâm alemin 5. Harem-i
Şerifi olarak kabul gören Diyarbakır Ulu Camii, büyüleyici iç süslemeleri,
mistik ve otantik atmosferiyle şehrin en çok ziyaret edilen tarihî
hazinelerinden biri. Taş oymaları, yazıtları, aslan ve boğa kabartmalarıyla
sanat meraklılarını da büyüleyen etkileyici camide huzurun ve maneviyatın
zirvesine ulaşacağız.
* Turumuzun hemen devamında DÖRT
AYAKLI MİNARE – ŞEYH MUTAHHAR CAMİİ ve DİYARBAKIR’ın MEŞHUR KALEİÇİ SURLARI’nı
ziret ediyoruz. 1500 yılında Akkoyunlu döneminde inşa edilen Şeyh Mutahhar
Camii, Diyarbakır’ın simgelerinden biri haline gelen dört ayaklı minaresi için
sıkça ziyaret ediliyor. İslam'ın dört mezhebini yansıtmak amacıyla, siyah kesme
bazalt taşlarla dört ayaklı olarak tasarlanan minare, camiye sonradan eklenmiş.
Anadolu'daki tek dört ayaklı minare olması ve Diyarbakır’ın çarpıcı manzarası
nedeniyle şehrin en çok fotoğraflanan yapılarından biri olan Dört Ayaklı Minare
ve Şeyh Mutahhar Camii, her yıl binlerce insanı kendine çekiyor. Bu ilham
verici minareyi inceledikten sonra etkileyici dinî motifler, hat sanatı
örnekleri, taş ve ahşap oymalarla süslü Şeyh Mutahhar Camii’ni ziyaret
edebilir, yüzlerce yıldır hizmet vermeye devam eden bu tarihî yapıyı
inceleyebileceksiniz ve buradan turumuzun bugünkü son noktasına olan Kaleiçi
Surlarına ulaşacağız. Onlarca tarihî ve doğal güzelliğe ev sahipliği yapan
Diyarbakır'da yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden biri
de Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun ikinci sur duvarı olan Diyarbakır
surları. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen yaklaşık 5 kilometre
uzunluğundaki devasa surlarda Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine uzanan
pek çok medeniyetin izlerine rastlamak mümkün. Şehrin pek çok tarihî yapısında
olduğu gibi kesme bazalt taşlarla inşa edilen ve Karacadağ’dan Dicle Nehri’ne
kadar uzanan Diyarbakır surlarının 1208 yılında yapıldığı tahmin ediliyor.
Diyarbakır Kalesi'nin de bir bölümünü oluşturan surlarını keşfe çıkarken İçkale
ve Dışkale bölümlerini gezebilir, surların koruduğu onlarca tarihî yapıyı
gezebilir ve kulelerden Diyarbakır'ın en güzel panoramik fotoğraflarını çekebileceksiniz.
* Bu günkü gezimizi de tamamlayarak
konaklayacağımız otele geçiyoruz.
5 nci GÜN…
* Sabah kahvaltımızın ardından
turumuzun son gününde ilk durağımız olan Nemrut Dağı’na ulaşabilmek üzere
sabahın ilk saatlerinde Adıyaman’a doğru yola çıkıyoruz.
* Son günün ilk durağı NEMRUT
DAĞI. Büyüleyici güzelliği ve tarihi önemiyle tüm dünyadan her yıl binlerce
tarih, arkeoloji, kültür meraklısını kendine çeken 2150 metre yükseklikteki
Nemrut Dağı, 1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş
keşfedilmeye değer bir yer. 1988 yılında Nemrut Dağı eteklerindeki tarihi
hazineler koruma altına alınarak bölge milli parkı ilan edildi. Dağın
yamaçlarına yayılan ve efsanevi Kommagene Krallığı döneminden günümüze kalan
devasa taş heykelleri, kayalar üstüne yapılmış kabartma yazıtları ve harabeleri
ile ziyaretçilerini büyüleyen Nemrut Dağı, binlerce yıl boyunca pek çok antik
efsaneye de konu olmuş. Özellikle gün doğumu ve gün batımlarında turizm
dergilerinin kapaklarını süsleyen benzersiz manzaralar görecek ve muhteşem
fotoğraflar çekebileceksiniz. Nemrut Dağı’nda üç farklı alanda yapılmış,
boyları 10 metre yüksekliği bulan devasa heykelleri yakından inceleme şansı
bulacaksınız. Yılın her mevsimi ülkemizin pek çok şehrinden rehberli turların
düzenlendiği Nemrut Dağı Milli Parkı’nın paha biçilmez hazinelerini yakından
göreceksiniz.
* Gezimize kısa bir ara
vererek öğlen yemeği için planladığımız restoranımıza geçiyoruz.
* Şimdi ise CENDERE
KÖPRÜSÜNDEYİZ. Adıyaman'ın tarihi ilçesi Kahta sınırlarında yer alan ve
doğa yürüyüşleri ile tarih gezilerinin vazgeçilmez adreslerinden biri olan
Cendere Köprüsü, size tablo güzelliğinde çarpıcı manzaralar sunacak. Kahta Çayı
üzerinde M.S. 1. yüzyılda Roma döneminde inşa edildiği düşünülen etkileyici
köprü, yaklaşık 2000 yıldır sağlam kalan mimarisi ile dünyanın en eski
köprülerinden biri. Tüm dünyadan gelen arkeoloji ve tarih meraklıları
tarafından ziyaret edilen kemerli köprü, etkileyici kesme taş mimarisi ve Roma
dönemi sütunlarıyla harika fotoğraflar çekme fırsatı sunuyor. Üstünde yürüyüş
de yapabileceğiniz binlerce yıllık Cendere Köprüsü’nde hem antik mimariyi
inceleyebilecek hem de Kahta Çayı’nın büyüleyici doğal güzelliklerini izleyebileceksiniz.
* KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ. Etkileyici
tarihi hazineler bakımından çok zengin olan Adıyaman'da arkeoloji, tarih ve
kültür meraklılarını büyüleyen başka bir yer de Kommagene Krallığı’nın
ailesinin kadın üyelerini için özel olarak yapılan bir anıt mezarı olan Karakuş
Tümülüsü. Kadınlar Anıt Mezarı olarak da bilinen, 20 metre yüksekliğe sahip ve
kartal sembolleriyle süslenen çarpıcı tümülüsler, 2000 yıldır görülmeye değer
tasarımlarıyla ayakta kalmayı başarmış. Rehberli turların mutlaka uğradığı
önemli noktalardan olan ve M.Ö. 30 ile 20 yılları arasında yapıldığı düşünülen
etkileyici anıtsal yapılar, Nemrut Dağı’nın eteklerinde özellikle gün
batımlarında tablo güzelliğinde manzaralar sunuyor. Bu eşsiz güzelliklere
şahitlik ederek dönüş yoluna koyuluyoruz.
* Tur Programımızı Akşam yemeği ile taçlandırıp akabinde dönüş yoluna geçiyoruz.
Bu muhteşem gezinin ardından araç içi ikramlıklarımız ile sizleri tura başladığımız noktaya ulaştırıyoruz. Günün tatlı yorgunluğu ve biriktirdiğimiz unutulmaz anılar ile “YOLLAR BİZİMLE BAŞLAR, HATIRALAR SİZİNLE KALIR” diyoruz ve bir sonraki turumuzda buluşmak dileği ile sizler ile vedalaşıyoruz.
Gidiş Dönüş Ulaşım
TÜM Sabah Kahvaltıları
4 GECE OTEL KONAKLAMALARI
Araç İçi İkramlıklar
TEKNE TURU
Kişisel Harcamalar
Tüm Öğlen Yemekleri
TÜM Akşam Yemekleri
SIRA GECESİ PROGRAMI
Müze/Ören Giriş Ücretleri
Single ve/veya Double Oda Fiyat Farkı
Fasıl ve Eğlence Mekanı Ücretleri
Profesyonel Tur Liderliği
Misafirlerimiz, profesyonel tur rehberlerimiz ile beraber yeni yerler keşfetmenin büyüsünü keşfediyor, daha sosyal ve aktif bireyler olma yolunda önemli deneyimler elde ediyor.
Lüks Araçlarla Ulaşım
FIRAT Turizm ile tanışan siz değerli konuklarımız, Denizli dışı, lüks araçlarla konaklama imkânı olan turlar ile kendi coğrafyasını bizzat görerek tanıma şansı buluyor.
Keyifli Yolculuklar
Kaliteli, uygun fiyat, verimli tatil üçgenini en ideal şekillerde sağlayan FIRAT Turizm ile ayrıcalıkların tadına varacaksınız.
NEDEN FIRAT TURİZM ?
Anlaşmalı olduğumuz taşıma acentelerin güvencesi ile,
* Kültür turları için gerekli belgelerin eksiksiz yer aldığı dosya ile sizlere güvenli yolculuk imkanı sunuyoruz.
* Gezi Yönetmeliği'ne uygun, bölgeleri bilen ekiple hazırlanmış onlarca farklı tur programı için.
* TÜRSAB Zorunlu Seyahat Sigorta Poliçesi ile güvende olmak için.
* D2 belgeli yüksek model konforlu araçlarla seyahat etmek için.
* En iyi oteller ve en iyi restoranlarda ağırlanmak için.
* FIRAT Turizm olarak siz kıymetli konuklarımızın farklı yerler keşfederek zihin tatillerini yapmalarını hedeflediğimiz için
» Araçta ve yolda kaybolan eşyalardan acentemiz sorumlu değildir. Değerli olduğunuzu düşündüğünüz eşyalarınızı araçlarda bırakmayınız.
» Turlarımızda katılan kişi sayısı doğrultusunda araç seçimi yapılmaktadır. (16-19-27-31-35-39-46 kişilik) Yolcu turu satın alırken bu şartı kabul etmiş sayılır.
» Rehber; hava, yol ve konaklama şartlarına uygun olarak, turda değişiklik yapma hakkına sahiptir.
» Mücbir sebeplerden (hava, yol, ziyaret yerlerindeki yoğunluk, restorasyon çalışmaları, öngörülemeyen durumlar vb.) veya misafirlerimizin rehberimizin verdiği zamanlamalara uymamaları sebebiyle tur programımızda yazdığı halde gezilemeyen yerlerden FIRAT Turizm sorumlu tutulamaz.